20 Eylül 2015 Pazar

Biraz aksiyon, biraz yakın tarih: Belgrad.

Yakın tarihi severim. Gürcistan'da bunun etkilerini yaşamış, Rusya'nın dağılması sonrasında baştan kurulan ve bağımsızlığını ilan eden yeni bir kültürü tanımanın keyfini çıkartmıştım. Yunanistan - İtalya seyahati sonrasında aynı süreçte İstanbul'a en uygun ve o coğrafyaya en yakın bölge Belgrad olmuştu ve yakın tarihi sevmekle birlikte gelen merak sonrasında Roma'nın ardından bir sonraki durak Belgrad olmuştu. Belgrad seyahatim aslında tam bir aksiyon içeren komedi dizilerini andırıyordu.

Seyahat öncesi çanta hazırlamak..

Sırasıyla şehirleri ve oradaki anıları kaleme alırken, seyahat sırasında çanta hazırlamak konulu herhangi bir şekilde bilgi paylaşmadığım dikkatimi çekince, özel olarak yazmak istedim. Gerçekleştireceğiniz seyahatlerde sizin en büyük yardımcınız ve aynı zamanda en büyük engeliniz kuşkusuz çantanız oluyor. İster backpacker olarak, isterseniz valizle seyahat edin hiç farketmez. Haftasonunda yapacağınız ufak seyahatlerde bile çanta hazırlamak en önemli konuların başında geliyor. Bu nedenle dikkat edilmesi gereken noktaları belirtmek istiyorum..

13 Eylül 2015 Pazar

Buram buram aşk: Roma..

Roma kuşkusuz Avrupa'nın en özel şehirlerinden birisi ancak bu blog için daha da özel bir durumu var. Blogun açılmasına sebep olan kuzenim Nilay, kısa bir süre sonra Roma'da olacak. Geçtiğimiz aylarda da benden Roma notlarını istemişti. Zaten sonrasında da blogun kurulma aşaması söz konusu oldu. O nedenle blogun kurulmasında Roma notlarının etkisi büyük. Ayrıca gezdiğim şehirler arasında en çok sevdiğim, etkilendiğim şehirlerin başında da Roma geliyor. Adım adım, karış karış.. Atina'dan sonra Roma seyahati ve Vatikan gezisi bir nevi tarih kitabında dolaşmak gibiydi.

İzmir'in karşı komşusu: Selanik.

Yunanistan'da bizden bir şehir görmek istiyorsanız, hiç kuşkusuz Selanik görmeniz gereken şehirlerin başında geliyor. Atina'da iki gece konaklamanın ardından Roma'ya geçmek için Selanik'te bir gün geçirmem gerekiyordu. Zorunluluktan doğan bir seyahat diye adlandırabiliriz ancak Selanik size sonradan "Buraya neden geldim?" diyeceğiniz bir şehir değil. Atina'da geçirdiğim aşırı sıcak günlerin ardından Selanik'te hafif serin havada geçirdiğim tek gün rejenerasyon anlamında muazzam bir gün destinasyon oldu. Ayrıca eğlenceli gece hayatı konusunda Selanik'i de bambaşka bir noktaya koyalım.

Mitoloji kitabını canlı yaşamak: Atina!

Yeni yıla nasıl girersen, öyle gidermiş derler. Ya da bizi yerler! 2013 yılının son günlerini ve 2014 yılının ilk günlerini yurtdışı seyahatiyle geçiren birisi olarak 2014 yılının yazında da güzel bir yurtdışı seyahati gerçekleştirmek boynumuzun borcu olmuştu. Şirketteki işleri ayarlayıp, yıllık izin mevzusunu da nihai karara kavuşturduğumuzda Ramazan Bayramı öncesi son iki haftayı kapatıp, bayramla birleştirerek uzun süren bir tatil programını hazırlama evresine geçtim. Seyahati planlamak gerçekleştirmekten daha zor diye düşünüyorum. Sürekli değişen rotalar, sürekli değişen planlar ve günlerce araştırılan seyahat yolları. Sonunda nihai karar verildi: 21 Temmuz uçuşuyla Atina. Ardından sırasıyla Selanik, Roma, Belgrad. 28 Temmuz'da başlayan bayramın ilk gününü es geçip, 29 Temmuz'da eve dönüş. Tarih kitabını sayfa sayfa okur gibi.. E hadi başlayalım o zaman!