10 Kasım 2015 Salı

ZOB Berlin, Megabus tecrübesi ve Köln..

Yürüyerek şehirleri keşfetmeyi severim. Caddelerde, sokaklarda kaybolduğun anda karşına çıkan parkta soluklanmak, etrafı izlemek; turist olduğun şehri yerlisi gibi yaşamak. Yaşayarak öğrenmek, yeni yerler görmek ve keşfetmek. Seyahat etmenin en güzel yanı bu. Bir şehirde turist olmaktan vazgeçin ve yerlisi olun. Bunu tur otobüslerinden kurtularak yapabilirsiniz mesela, şehri yürümeyi deneyin. Yakın tarihi hissettiğim, düzen ve sistematiğine hayran kalarak Berlin'den ayrılmam gerekiyordu. Seyahatinin büyük bir kısmında yanımda olacak olan arkadaşımla buluşmak üzere Berlin'den gece otobüsü ile Almanya'nın en büyük dördüncü şehri Köln'e gidecektim. Tabii muhteşem demir ağını kullanarak ZOB'u (Zentraler Omnibusbahnhof) bulabilirsem.

8 Kasım 2015 Pazar

Burada hakimler var; Berlin.

2014 yılını Atina, Selanik, Roma ve Belgrad seyahati ile tamamlamıştım. 2015 için yeni bir rota gerekecekti.. Yolda olmak, yola çıkmak. Bizim gibi özel şirket çalışanlarının en ufak tatilini bile seyahatle değerlendirdiği, İstanbul'un kaosundan kurtulmak için yılda 3 - 4 kere hafta sonlarını İzmir'de değerlendiren, bununla yetinmezse Tekirdağ'daki yazlığa giden birisi olan ben için yıllık izinler bulunmaz nimet. Hele bir milli bayramlar hafta sonuyla birleşebiliyorsa, ne ala memleket! 2015 yazı için tüm planlar Mart ayında başlamıştı. Rota belirlendi; Berlin, Köln, Amsterdam, Brüksel, Paris. Ancak bu rotaya Bonn, Eindhoven, Genk gibi ara duraklar eklenecekti. İşte başlıyoruz..